Cebelitarık Dünyada Bir İlk Olacak! İlginç Kripto Para Deneyi

Cebelitarık Dünyada Bir İlk Olacak! İlginç Kripto Para Deneyi

Blockchain
4 Ocak 2022 by Sundüs Çavuş
244
Akdeniz'in en batı ucunda bulunan Birleşik Krallık toprağı Cebelitarık, 2022 yılında çok ilginç bir deneye hazırlanıyor. Başarılı olursa dünyanın geri kalanına da örnek olacak bu deney, başarısızlık halinde de ülkeye ağır yaptırımlar getirecek. Kripto para ekonomisini altüst edebilecek potansiyeldeki bir deney.

Akdeniz’in güneyinde Cebelitarık Kayası’nın eteklerindeki zeytin ağaçlarının gölgesinde son günlerde oldukça hummalı çalışmalar yürütülüyor. Cebelitarık Borsası (GSX) çalışanları, bir zamanlar İngiltere donanmasının garnizonuna ev sahipliği yapan bu minik yerleşimi, dünya ekonomisinin kalbine oturtmaya hazırlanıyor.

Eğer yarımadanın düzenleyici kuruluşlarından onay çıkarsa, blok zinciri şirketi Valereum, 2022’de GSX’i satın alacak. Böylece Cebelitarık, dünyanın ilk entegre borsasının bulunduğu ülke haline gelecek. Bu borsada geleneksel Hisse senetleri ile Bitcoin ya da Dogecoin gibi kripto paralar aynı anda işlem görecek.

Atlas Okyanusu ile Akdeniz’i birbirine bağlayan boğazın hemen kıyısında bulunan Cebelitarık, Birleşik Krallık’ın deniz aşırı topraklarından biri. Nüfusu, 33 bin olan Cebelitarık’ın 2,4 milyar sterlinlik ekonomisinin aşağı yukarı üçte birini finans sektörü oluşturuyor. Sektörün denetimini ise toplamda 82 kişilik bir ekip yürütüyor.

Eğer işler planlandığı gibi gider ve bu ekibin onayıyla satış gerçekleşirse, Cebelitarık dünyanın en önemli Kripto Para merkezlerinden biri haline gelecek. Ancak denetleyici kuruluşların kontrollerinden olumsuz bir sonuç çıkarsa, Cebelitarık’ın yaşayacağı itibar kaybı ve karşı karşıya kalması muhtemel yaptırımlar, ekonomiyi allak bullak edecek.

HERKESİN GİTTİĞİ YÖNÜN TERSİNE GİDİYORLAR

Günümüzde birçok ülkede kripto para yatırımları ya tamamen yasaklanıyor ya da yetkili kuruluşlar vatandaşlara paralarını buraya yatırmamaları konusunda uyarılarda bulunuyor.

Cebelitarık’ta ise tam tersi bir durum söz konusu. Burada yetkililer, kripto paraları resmen regüle ederek bölgenin gelecekte bir finans merkezine dönüşümünü garantilemeyi seçti.

Bu hamlenin zamanlaması da manidar. Zira küresel arenada vergi cenneti olarak bilinen Cebelitarık, son dönemde bu imajından sıyrılmak için çeşitli adımlar atıyor. Hatta hükümet 2015 yılında bu konudaki haberleri nedeniyle İspanya’da yayımlanan ABC gazetesine dava bile açmıştı.

Cebelitarık’ın dijital, finansal ve kamusal hizmetlerden sorumlu bakanı Albert Isola, Guardian’a yaptığı açıklamada, “Burası 20 yıl önce bir vergi cennetiydi ama vergi ve bilgi paylaşımı politikalarımızda köklü değişikliklere gittik. Kripto regülasyonun hayata geçirilmesinin de benzer bir etkisi olacak: Kötü oyuncuların kökü kazınacak, yatırımcılara güven sağlanacak” diye konuştu.

Isola şöyle devam etti: “Eğer kripto kullanarak yaramazlık yapmak yapmak istiyorsanız, Cebelitarık sizin için doğru yer olmaz, çünkü şirketler lisanslı ve regüle ediliyor. Dünyanın başka hiçbir yerinde böyle değil.”

3 KİŞİLİK BORSA

Cebelitark’ın düzenleyici kuruluşu şu ana kadar 14 kripto para ve blok zincir şirketine lisanslama onayı verdi. Zaten Valereum’un kripto borsası projesi için Cebelitarık’ı seçmesinin nedeni de bu. Valereum Yönetim Kurulu Başkanı Richard Poulden, amaçlarının, değeri aşağı yukarı 3,5 trilyon Dolar (2,6 trilyon Sterlin) olan kripto para sektörünün gücünden faydalanmak olduğunu belirtiyor ki bu meblağ, Londra Borsası’nda faaliyet gösteren tüm şirketlerin toplam değerine çok yakın.

Merkezi Cebelitarık’da bulunan Valereum, dolar ya da sterlin gibi geleneksel para birimleriyle kripto varlıklar arasındaki bağı kurmak için gerekli teknolojilere odaklanıyor.

Cebelitarık Borsası’nda şu an sadece üç kişi çalışıyor. Dolayısıyla Valereum’un projesi GBX’te çok ciddi değişimler anlamına geliyor. Dahası kripto paranın GSX’te nasıl işlem göreceğini belirleyen regülasyonların da değişmesi gerekecek. Ancak Poulden, kötü oyuncuları piyasadan temizlemekte insanlardan çok teknolojiye yaslandıklarını belirtti ve ekledi:

“Kripto paralar bağlamında kara para aklama kontrolleri yürütmek, bu işi diğer para birimleri bağlamında yapmaktan çok da farklı değil. Hatta bazı durumlarda para aktarımının izini blok zincir üzerinden sürebildiğiniz ve paranın nereden geldiğini tam olarak görebildiğiniz için, bankaya yatırılmış bir miktar paranın nereden geldiğini bulmaya çalışmaktan daha kolay olacaktır.”

Cebelitarık’ın meşhur maymunları

DİĞER ÜLKELERE ÖRNEK OLACAK

Cebelitarık’taki bu deneyi, birçok ülke de yakından izleyecek. Örneğin Londra’da bulunan Reeds Solicitors avukatlık şirketinin organize suçlardan sorumlu başkan yardımcısı Neil Williams, “Eğer başarılı olursa, başka ülkelerin de aynı yoldan gideceğini düşünebilirsiniz çünkü bu değeri gittikçe artan bir emtia” ifadelerini kullandı.

Ancak uzmanlar şu uyarıyı da dile getiriyor: Cebelitarık’ın, kara para aklayanlara, kara borsacılara ya da kripto varlıkların anonimliğini tercih eden kleptokratlara istemeden bile olsa izin veren kripto şirketlerine yasal onay vermesi gibi bir durum ortaya çıkarsa, ABD’nin ve çeşitli ülkelerin yaptırımları kaçınılmaz olacaktır.

Diğer yandan birçok büyük küresel mali regülatör, son dönemde sık sık kripto varlıkların hızlı büyümesi, bunun tüketici ve yatırımcıların korunması, piyasalara erişim eşitliği, kara para aklama ve terör gruplarının finansmanı gibi başlıklarda yaratacağı olası problemlere dair endişelerini dile getiriyor.

Bir adli muhasebe ve danışmanlık şirketi olan Forensic Risk Alliance’ın ortaklarından Charlie Steele, “Bu durum kara para aklamayı, yaptırımlardan kaçınmayı, terör finansmanını mümkün kılabilir ya da kolaylaştırabilir. Herkes bunun farkında” dedi. Geçmişte ABD Adalet Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde de bulunmuş olan Steele, “Dünya genelindeki düzenleyici kuruluşların neredeyse tamamı, bu konuya derin bir şüpheyle yaklaşıyor. Dolayısıyla bir ülkenin borsasını kripto paracılara satmayı düşünüyor olması biraz sıra dışı bir yaklaşım” ifadelerini kullandı.

“VAHŞİ BATI GİBİ”

Valereum geçtiğimiz Ekim ayında GSX’e talip olduğunu açıkladığında, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun başkanı Gary Gensler, bir varlık sınıfı olarak kriptoyu “vahşi Batı gibi, yolsuzluk, dolandırıcılık ve belli uygulamalarda istismar dolu” sözleriyle nitelendirmiş ve karanlık yerlerden gelen paraların, ana akım finans sistemine sızmasıyla ilgili endişeleri daha da artırmıştı.

Kara para aklama faaliyetlerine dair kontrollerin çok kısıtlı olması nedeniyle, Malta gibi bazı ülkeler, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye alındı. Gri liste bu ülkelerde temel mali koruma mekanizmalarının olmadığı anlamına geliyor. Bunun sonucunda Malta’nın ekonomisi ciddi zarar görmesi bekleniyor. Diğer yandan Malta’nın yaşadıkları, aynı rahatlığı getirmeye hazırlanan bazı başka ülkelere de uyarı oldu.

Diğer yandan Singapur da Bitget isimli kripto para borsasına verdiği onayı geri çekti. Aralık başında alınan bir kararla, Bitget’in faaliyetleri askıya alındı. Karara gerekçe olarak kârını artırmak için K-pop grubu BTS’nin fotoğraflarını izin almadan kullanan bir dijital parayla alakalı marka sorunu gösterildi.

Steele, “Eğer herkes gerçek düzenleyicilerden kaçmak için Cebelitarık’a koşuyor gibi bir tablo ortaya çıkarsa, bu durum onlar için iyi olmaz” ifadelerini kullandı.

Steele, “Eğer kara para aklamayla mücadele kuralları ya da yaptırımlar ihlal edilirse FATF üzerinden uluslararası bir hareket başlatılarak Cebelitarık için işler zorlaştırılabilir. FATF’nin her türlü önlemi alacağını görmek zor değil. FATF, üye ülkelerden Cebelitarık’la olan faaliyetlerine sınır koymalarını isteyecektir” dedi.

Onun adı artık “Blok Zinciri Kayası”

“NEDEN DAHA TEHLİKELİ DURUMDA OLALIM Kİ?”

Ancak Cebelitarık, kripto şirketlerini ülkeye kabul ederken her türlü önlemin alındığını, sektörün düzenlenmesiyle ilgili çalışmalara daha 2014 yılında başlandığını belirtiyor.

Isola, şirketleri filtreleyip lisanslayarak, kötü oyuncuları temizlediklerini ve “Blok Zinciri Kayası” ifadesini hak ettiklerini vurgulayarak, “Cebelitarık’taki riskin neden daha fazla olduğunu anlayamıyorum. Sonuçta bugün herhangi bir Avrupa ülkesine gidip aynı işi denetim olmadan, lisanslama olmadan, regülasyon olmadan yapabiliyorsunuz. Bu durumda neden biz onları regüle ettiğimiz için daha tehlikeli bir durumda olalım ki? Tam tersi…” diye konuştu.

Isola, düzenleyici kuruluşun sistemin hayata geçirildiği 2018 yılından bu yana sadece 14 şirketin başvurularını onayladığını da hatırlatarak, “Çünkü lisanslama sürecinde ince eleyip sık dokunuyor. Altına hücum değil bu” ifadelerini kullandı.

RUSI Mali Suçlar ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nin direktörü Tom Keatinge ise “Söz konusu blok zinciri odaklı inovasyonlar olduğunda, özellikle de Cebelitarık gibi küçük yerler için, akla gelen ilk yorum ‘Aman Tanrım, risk, alarm, dünyayı ayağa kaldırın’ şeklinde oluyor. Ben bu tepkileri vermeden önce o idare biriminin kapasitesini anlamanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Bunun söylememin neden de şu: Dünyadaki tüm küçük idareler arasında blok zincirinin yarattığı fırsatı anlamak için en fazla zamanı ve parayı harcamış olan Cebelitarık’tır” diye konuştu.

Cebelitarık Mali Hizmetler Komisyonu’ndan Valereum anlaşmasıyla ilgili yorum gelmedi.

Add a comment

Exit mobile version