Finans sektöründeki dev kuruluşlar, blokzinciri teknolojisine giderek daha fazla ilgi gösteriyor. Franklin Templeton yöneticisi Sandy Kaul, küresel finans piyasalarının radikal bir değişime doğru ilerleyebileceğini belirtti. Özellikle JPMorgan ve Hong Kong ve Şangay Bankacılık Şirketi (HSBC) gibi dev finans kuruluşları, blokzinciri ve dağıtık defter teknolojisi (DLT) üzerindeki faaliyetlerini artırarak, geleneksel finans sektöründeki benimseme hızını artırmış görünüyor.

JPMorgan, 3 Kasım’da ilk merkeziyetsiz finans (DeFi) işlemini gerçekleştirerek, halka açık bir blokzincir üzerinde önemli bir adım attı. Ayrıca, 10 Kasım’da JPM Coin adlı kurumsal blokzincir platformu için programlanabilir ödemeleri kullanıma sundu. JPMorgan ve Apollo’nun yöneticileri, 28 Kasım’da tokenize edilmiş bir kurumsal ana ağ için planlarını açıkladı.

HSBC de benzer bir şekilde harekete geçti. HSBC ve finansal hizmet sağlayıcısı Ant Group, 1 Kasım’da Hong Kong Para Otoritesi tarafından düzenlenen bir sandbox altında tokenize edilmiş mevduatları test etti. Ayrıca, HSBC, yeni saklama platformunda tokenize edilmiş menkul kıymetleri tutmak için 8 Kasım’da Ripple’a ait teknoloji firması Metaco ile ortaklık kurdu.

Büyük finans şirketlerinin blokzincirine artan ilgisi, teknolojinin potansiyelini önceki şüpheleri aşarak gösteriyor. Varlık yöneticisi Franklin Templeton’dan Sandy Kaul, “teknolojinin benimsenmesinin hızla arttığını” belirtirken, küresel finans piyasalarının büyük bir değişim yaşayabileceğine dikkat çekti.

Franklin Templeton, spot Bitcoin borsa yatırım fonu için başvuran önemli varlık yöneticilerinden biri. Şirket, 12 Eylül’de Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) spot Bitcoin ETF başvurusunda bulundu. Diğer finans şirketleri büyük adımlar atarken, bazıları ise blokzinciri konusunda temkinli davranmayı tercih ediyor. MoneyGram’ın CEO’su Alex Holmes, yaklaşık çalışanlarının yalnızca %20’sinin blokzinciri üzerinde tam zamanlı olarak çalıştığını belirtti ve “Bu, bazı gelir ve karlılık beklentileriyle orantılı” dedi.